Kayıtlar

Mart, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

bir beyaz kağıda/ her şey yazılabilir / senin dışında/ güzelliğine benzetme bulmak zor/ sen iyisi mi sana benzemeye çalışan/ her şeyden/ bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor/ belki tabiattadır çaresi/ senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin/ ve benim/ bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim/ anlarım bitkiden filan/ ama anlatamam/ toprağın güneşle konuşmasını/ sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

  “yerini bulamamanın azabını bütün teferruatı ile duymakta idi” neredeyse dört yıl önce bu bloğu açma sebeplerimden birisi de   sabahattin ali’nin bu cümlesiydi. aradan geçen dört yılda pek de bir ilerleme kat edememiş olmalıyım ki yeniden bu cümleye sığınmış buluyorum kendimi. her şeye yabancıymış gibi hissetmek çok tuhaf ama bu nasıl anlatılır, kelimeler nasıl ardı ardına sıralanır da cümleler kurulur bu konu hakkında bilmiyorum. gel bana üzümlü kek tarifi ver desen bir sayfa anlatırım mesela ama “ben ne yapıyorum burada allah aşkına?” hissini yaşamadığım bir yer bulma umudumdan bahsedemiyorum. belki öyle bir yer yoktur bile bu sadece bir yanılsamadır ve insanlar bu umuda tutunarak hayatlarını devam ettiriyorlardır. belki herkes bu haldedir ama hiç kimse nasıl anlatması gerektiğini bilmediği için öylece havada asılı kalıyordur bu düşünceler. sırtımıza yük ediyoruzdur da kamburumuzmuş gibi saklıyoruzdur belki de. tüm bu yaşam telaşesinin bir anlamı da aidiyet hissine erişe...

sana bakarak/ bütün yüzleri unutmak/ kendimden/ ve arap saçı olmuş/ bir sürü / hikayelerden bıkarak/ sana misafir geliyorum/ denizlerin sesi içinde/ ve gündüz güneşlerinde/ şaşırmış. / sana misafir geliyorum/ biraz daha uykuya yakın/ biraz daha dalgın/ biraz daha başka şeylerden uzak.

uzunca bir süredir bir şey yazmıyorum ve yazmaya ara verdikçe yazmaya tekrar başlamak gittikçe güç bir hal aldığı için bir yerden başlamaya karar verdim.             son zamanlarda zihnimi “hayatı ciddiye almak” konusu meşgul ediyor. elbette yaşamak umrumdadır ve elbette bir şeyler için çabalamayı seviyorum ama sanki artık bir şeylerin değişmesi ve büyümem gerekiyor gibi hissediyorum. geçen gün bir arkadaşım yaklaşan bir sınav için heyecanlı olduğunu söyledi, ne bileyim bizim böyle heyecanlarımız olmazdı. izlediğimiz dizinin yeni sezonu çıktığı için heyecanlanırdık, epeydir yapmak istediğimiz bir tatlının tarifini güvendiğimiz tarifleri tam tutan birinden bulduğumuzda heyecanlanırdık, kitabın son sayfalarına geldiğimizde heyecanlanırdık. evet biliyorum tüm bu heyecanlar yerli yerinde duruyor ama sanırım artık üzerine yeni ve ciddi heyecanlar ekleme vakti geldi. hayatımın bir şeyler için endişelenip heyecanlanacağım zamanlarına, ha...