adımı unutup/ bir kaya gibi sert ve görkemli kalmayı bileyim/ elbette umutsuzluğa düşerim bazan/ elbette umutluyum her zaman/ neden yazılır bir şiir/ çünkü nasıl aşılabilir başkaca/ insanın karmaşıklığı. /evet/ dün akşam evinin önünden geçtim /içim hem kimsesizdi hem kalabalık/ bu demektir ki sevgisiz düşünemiyorum sevdayı/ bana söz ver yarın akşam/ göze al her şeyi yeni baştan konuşmayı
odamda bir şeyleri toplamak istemediğimde elime ne geçerse kaldırdığım boş bir çekmece vardı. daha sonrasında muhakkak düzenlerdim o çekmeceyi, her şeyi yerli yerine kaldırırdım. geçen gün yine bir şeyleri oraya kaldırmak için çekmeceyi açtığımda tamamen dolmuş olduğunu gördüm, demek ki uzunca bir süredir bir şeyleri toplamak istememişim. ama merak etmeyin çekmeceyi düzenlemedim, bir şekilde bir şeyleri ittirip elimde olanları da oraya sıkıştırmayı başardım. muhtemelen bir daha ki sefere elimdekiler artık oraya sığmayacak ve mecburen toparlamak zorunda kalacağım veya belki de bir çekmeceyi daha boşaltıp orayı da bu amaçla kullanmalıyımdır. şaka yapıyorum, bu yazının amacı ne kadar dağınık olduğumdan bahsetmek değildi. sadece zihnimizde de böyle büyükçe boş bir çekmece var ve düşüncelerimizi oraya sıkıştırmaya çalışıyoruz. sonra üzerine düşünürüz, sonra konuşuruz, sonra hallederiz diye diye sonralıklarımızı sıkıştırdığımız bir çekmece. yeri geliyor teşekkür etmeyi bile erteliyoruz...