Kayıtlar

Ekim, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

bir kereye mahsus yaşanan her an/ kendi hatasını bir daha düzeltilemeyecek biçimde içinde barındırır/ bana kanatlarımı bıraktırdılar/ bana ihaneti öğrettiler/ başka haber yok/ ikiye bölünmüş bir bütün gibi yaşadım/ bir yanım öbür yanıma düşman/ sağımda kızgın kumlar gezdirdim/ solum üşüyor eski bir anıdan/ mum: alıngan. kendi ateşiyle kendini yok eden yumuşakça/ erimek üzere, varsın kaderine inanırsın/ ölürken fark edilmek, ışığın solduğu zamansın/ hiçbir aşk titremez sonsuza değin, bütünlüğünü yitirişinden ölür bir mum ve insan acıdan ölür bir gün

  “tanrı benimle neyi kastetmiş olabilir?” son günlerimin popüler sorusu buydu. 45 kilo insanım kendimi nereye sığdırsam bilemiyorum bazen. her birimizin bu dünyada simgelediği bir şeyler var mı yoksa bazılarımız sadece varız ve bu kadarız mı? çok da düşünmemek ve yaşamak mı gerekiyor yoksa üzüm kekin dibine çökmesin diye bile ne yapsak diye düşünüyoruz var oluş sebebimizi mi düşünmeyeceğiz demek gerekiyor bilmiyorum. tek bildiğim şey; ne pilavın kıvamını tutturmak ne şu ne bu, ben mutfaktan anlıyorum deme eşiği bence marul salatası yaparken kaç kişi için ne kadar marul doğramak gerektiğini kestirebilmek. soslanıp karıştırılıp tabaklara bölünmeden ne kadarlık marul salatası yapıldığı asla anlaşılmıyor. her halükarda fazla yapmış oluyorum ve tabaklara sığsın diye dev bir salata yığını oluyor. bu konu araştırılmalı ve mutfak otoriteleri tarafından bir cevaba kavuşturulmalı. hani bir standa geçirilmiş sürekli dönerek pişen ve halka açık olarak sergilenen bütün tavuklar var ya, onları ...