Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ayrılık ne biliyor musun?/ ne araya yolların girmesi,/ne kapanan kapılar,/ ne yıldız kayması gecede,/ ne ceplerde tren tarifesi,/ ne de turna katarı gökte./ insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.

       öncelikle eğer vaktiniz varsa şükrü erbaş’ın senin korkularını benim inceliğimi adlı şiirini muhakkak okuyun diyorum ve yazıya başlıyorum. ezilenler/ dostoyevski iş bankası yayınlarından çıkmış 396 sayfalık bir roman. dostoyevski’de alışkın olduğumuz o uzun betimlemeler bu kitapta pek yok, kitabın neredeyse tamamı diyaloglardan oluşuyor. konusuna gelecek olursak tam anlamıyla isminin hakkını veren bir kitap, fazlasıyla dramatik. kitaptaki karakterlerin neredeyse hepsinin hayatı bir noktada kesişiyor. çok akıcı bir kitap olmakla birlikte bilhassa son elli sayfa epey üzücüydü. kitapta beni rahatsız eden tek şey her olay karşısında verilen aşırı tepkiler, hemen hastalanıyor yataklara düşüyor gözyaşlarına boğuluyorlar. bu eleştirilerime nelli dahil değil, o kızcağız ne yapsa haklıdır. alyoşa’yı o kadar merak ettim ki kimdir nedir görmek tanımak isterdim, nasıl birisi güzeller güzeli nataşa’yı bu denli üzebildi acaba?(kitap karakterlerinin gerçek olmadığını ...

merhaba üçüncü yılım

       bu blogda ilk yazımı 17 aralık 2018’de yayınlamışım, iki yıl geçmiş üzerinden. blog serüvenimin üçüncü yılına girerken biraz bunun hakkında yazmak hakkında konuşmak istedim. her daim düzenli yazamamış olsam da iki yıldır buraya emek veriyorum ve kendime böyle bir anı bıraktığım için çok mutluyum, iyi ki böyle bir şey yapmışım diyorum. geriye dönüp yazdıklarımı okumaktan hiç hoşlanmam aslında, ama eğer kendime tahammül eder de okuyabilirsem ne kadar büyüdüğümü ne kadar değiştiğimi görmek hoşuma gidiyor. durduğum yerde değersiz bir bütün olarak kalmadığımı görmek beni motive ediyor, demek ki bir şeyler yapabiliyormuşum diyebiliyorum. mesela beş yıl önceki ben ile şimdiki ben arasında çok fazla fark var, sürekli yerimde sayıyor gibi hissediyor olsam da o zamanlar yazdıklarımı okuyunca bunu daha iyi görebiliyorum. martin eden'in yazmakla ilgili çok güzel cümleleri vardı. ondan küçük bir alıntı yapmak istiyorum "sonra büyük bir ihtişamla o büyük fikir geldi aklın...