sevgilim, işte eylül/ ve işte senin usul usul seğiren yüzün/ zaman ki sonsuzdur/ bitmemiş şiirler gibi/ bazı hüzünleri/ bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir/ biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık (isteğin bulanık kıyısında)/ bundan değil midir bizim aşkımızda/ sürekli bir akşam hüznü vardır.
eylül ayı göz açıp kapayıncaya kadar hızlıca geçti gitti sanki. hayatımda birçok şey değişti. değişime ayak uydurmak biraz zordu, hâlâ zorlanıyorum ama bir şekilde halledeceğiz. kendine ait bir oda/ virginia woolf iletişim yayınlarından çıkmış 127 sayfalık bir kitap. öncelikle virginia’ya bayılıyorum. üniversiteye ilk başladığım yıllarda okuduğum bir kitaptı. ama hem kitaplığımda da olsun dediğim bir kitaptı, hem de belli dönemlerde tekrar okunması gerektiğini düşündüğüm için alayım da tekrar okuyayım dedim. yüzyıllar öncesinden bugüne dek kadınlar için hayat her zaman biraz daha zordu. bu yazı sahasında da böyleydi. arka kapağından bir alıntı yapacağım: “erkeklerin kadınlara bıkıp usanmadan tekrarladıkları ‘ezeli’ ve de ‘ezici’ bir soru vardır: ‘bizler kadar düşünme yeteneğiniz olduğunu ileri sürüyorsunuz. madem öyle, neden shakespeare gibi bir deha çıkaramadınız?’” virginia bu soruya öyle güzel cevap veriyor ki insan okumalara doyamıyor. kadınların o...