Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

şarkıda da dediği gibi simple thing where have you gone ya da başıma neler geldi sana diyemedim beni kaç kere vurdular adını söylemedim

Resim
  “eylül toparlandı gitti işte, ekim filan da gider bu gidişle” demiş şair ama o eylülün nasıl toparlanıp gittiğinden hiç bahsetmemiş. şairler böyle biraz gizemlidir zaten ama ben şair olmadığım için eylül ayının geçip gidişinin içeriğinden sizlere bahsedebilirim biraz. bir kere her şeyden önce eylül kış hazırlığı koşturmacası ayıdır. eylülü daha bir yıl öncesine kadar yeni eğitim öğretim döneminin başlangıcı sayardım, inan hiç beklemediğiniz anda okulsuz kalıyorsunuz. her neyse ben yeni gündemim olan kış hazırlıklarına geri döneyim, bir kere tartışmasız bu ayın kraliçesi domates sosudur. bolca özen, sabır, yıkanması gereken dev tencereler ve ocağa duvara her yere sıçrayan domates lekeleri içerir. kimileri belki salça yapımı dururken domates sosu da neymiş diyebilir ama o konuda bir malumatım yok, hiç evde salça yapmadık ve ev yapımı salçanın tadını da doğru bulmuyorum zaten. avrupa yakası 44. bölümde mürvet “salçamı reçelimi de dışarıdan alamam artık” derken aslı’nın şaşkınlıkla “...

biz, kabarmayan ve kalıba yapışan kekler ülkesiyiz

Resim
  inanılmaz bir şey oldu. bir gün dolabı açtım, ne yesem diye bakındım ve zeytin yemeye karar verdim. tamam yeşil zeytindi ama onu bile o kadar uzun zamandır yemiyordum ki. sadece canım o an zeytin yemek istedi ve benim canım hiçbir zaman böyle bir şey istemezdi. insan yaşlandıkça değişiyor derlerdi de inanmazdım, canlı canlı şahit oldum bu olaya. üzerimde bir zeytin acemiliği var yalnız, yıllardır yememiş olmanın verdiği çatalla bir türlü zeytini yakalayamama acemiliği. bu arada yaşlı demişken buradan otobüs üreticilerine ve tasarımcılarına seslenmek istiyorum: yaşlılar ters koltuklara oturmak istemiyor ve otobüslerde gençlerden çok yaşlılar olduğu için bu büyük bir sorun haline gelmeye başladı. yola bakmayan ters koltuklarla aralarında ne gibi bir husumet var tam olarak bilmemekle birlikte lütfen yetkililer bu soruna bir çözüm bulsun. belki o koltuklara oturunca karşıdaki insanla göz göze gelme olayını sevmiyorlardır, bunu makul bulabilirim. bir diğer modern zamansal derdim ise...