şarkıda da dediği gibi simple thing where have you gone ya da başıma neler geldi sana diyemedim beni kaç kere vurdular adını söylemedim

“eylül toparlandı gitti işte, ekim filan da gider bu gidişle” demiş şair ama o eylülün nasıl toparlanıp gittiğinden hiç bahsetmemiş. şairler böyle biraz gizemlidir zaten ama ben şair olmadığım için eylül ayının geçip gidişinin içeriğinden sizlere bahsedebilirim biraz. bir kere her şeyden önce eylül kış hazırlığı koşturmacası ayıdır. eylülü daha bir yıl öncesine kadar yeni eğitim öğretim döneminin başlangıcı sayardım, inan hiç beklemediğiniz anda okulsuz kalıyorsunuz. her neyse ben yeni gündemim olan kış hazırlıklarına geri döneyim, bir kere tartışmasız bu ayın kraliçesi domates sosudur. bolca özen, sabır, yıkanması gereken dev tencereler ve ocağa duvara her yere sıçrayan domates lekeleri içerir. kimileri belki salça yapımı dururken domates sosu da neymiş diyebilir ama o konuda bir malumatım yok, hiç evde salça yapmadık ve ev yapımı salçanın tadını da doğru bulmuyorum zaten. avrupa yakası 44. bölümde mürvet “salçamı reçelimi de dışarıdan alamam artık” derken aslı’nın şaşkınlıkla “...